Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
birini yakalamak
"birini yakalamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Idioms
1
Deyim
birini yakalamak
be up with someone
f.
2
Deyim
birini yakalamak
gain on someone
f.
3
Deyim
birini yakalamak
put salt on someone's tail
f.
4
Deyim
birini yakalamak
get/lay your hands on somebody
f.
"birini yakalamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 264 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kaçak birini yakalamak için düzenlenen organize arama
manhunt
i.
2
Genel
baskın yaparak birini yakalamak
take someone by surprise
f.
3
Genel
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone napping
f.
4
Genel
birden inip/çıkıp yakalamak (birini)
swoop down on
f.
5
Genel
birini suçüstü yakalamak
catch someone in the act
f.
6
Genel
birini yanlış bir şey yaparken yakalamak
nab
f.
7
Genel
birini suçüstü yakalamak
catch someone red-handed
f.
8
Genel
birini sigara içerken yakalamak
catch someone smoking
f.
9
Genel
birini saatte yüz mil hız yaparken yakalamak
clock someone at speeds of up to one hundred miles per hour
f.
10
Genel
(birini) boynundan yakalamak
horse collar
f.
11
Genel
(birini) boynundan yakalamak
horse-collar
f.
Phrasals
12
Öbek Fiiller
(birini) çalıntı vs. bir şeyle yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
13
Öbek Fiiller
(birini) çalıntı vs. bir şey üstündeyken yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
14
Öbek Fiiller
(birini) bir yöntemle yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
15
Öbek Fiiller
(birini) köpeklerle peşine düşerek vs. yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
16
Öbek Fiiller
(birini) bir şey yardımıyla yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
17
Öbek Fiiller
(birini) biriyle yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
18
Öbek Fiiller
(birini) biriyle beraberken yakalamak
catch (someone) with (someone or something)
f.
19
Öbek Fiiller
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone doing something
f.
20
Öbek Fiiller
bir şey ile (kol vb) birini tutmak/yakalamak
seize someone with something
f.
21
Öbek Fiiller
birini bir şey yaparken/iş üzerinde yakalamak
catch someone at something
f.
22
Öbek Fiiller
bir şey ile (kol vb) birini tutmak/yakalamak
grab someone with something
f.
23
Öbek Fiiller
birini veya bir şeyi yakalamak
force someone or something down
f.
24
Öbek Fiiller
birini veya bir hayvanı at sürerek yakalamak
ride (someone or an animal) down
f.
25
Öbek Fiiller
birini veya bir hayvanı atla kovalayıp yakalamak
ride (someone or an animal) down
f.
26
Öbek Fiiller
(birini) yakalamak
glom (someone)
f.
27
Öbek Fiiller
(birini biriyle/bir şeyle) yakalamak
catch (one) with (someone or something)
f.
28
Öbek Fiiller
(birini) belli bir yöntemle/araçla yakalamak
catch (one) with (someone or something)
f.
29
Öbek Fiiller
(birini başka biriyle) yakalamak
catch (one) with (someone)
f.
30
Öbek Fiiller
(birini başka biriyle) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) with (someone)
f.
31
Öbek Fiiller
birini bir şeyle yakalamak
catch someone with something
f.
32
Öbek Fiiller
birini çalıntı/yasadışı bir şeyle yakalamak
catch someone with something
f.
33
Öbek Fiiller
birini bir şey yardımıyla yakalamak/tutuklamak
catch someone with something
f.
34
Öbek Fiiller
(birini) savunmasız yakalamak
jump on (someone)
f.
35
Öbek Fiiller
(birini) korunmasız/savunmasız yakalamak
jump on (someone)
f.
36
Öbek Fiiller
(birini) zayıf anında yakalamak
jump on (someone)
f.
37
Öbek Fiiller
birini/bir hayvanı kovalayıp yakalamak
hound someone or an animal down
f.
38
Öbek Fiiller
birini/bir hayvanı takip edip yakalamak
hound someone or an animal down
f.
39
Öbek Fiiller
(birini) suçüstü yakalamak
catch at (something)
f.
40
Öbek Fiiller
(birini) iş üstünde yakalamak
catch at (something)
f.
41
Öbek Fiiller
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch one off
f.
42
Öbek Fiiller
(birini) boş bir anında yakalamak
catch one off
f.
43
Öbek Fiiller
(birini) savunmasız yakalamak
catch one off
f.
44
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) yakalamak
catch up to (something or someone)
f.
45
Öbek Fiiller
uzun süredir aranan (birini) yakalamak
catch up with (someone)
f.
46
Öbek Fiiller
(birini) yakalamak
catch up with (someone)
f.
47
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi peşine düşüp yakalamak
chase someone or something down
f.
48
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi takip edip yakalamak
chase someone or something down
f.
49
Öbek Fiiller
birini /bir şeyi kovalayarak yakalamak
chase someone or something down
f.
50
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi izini bulup yakalamak
chase someone or something down
f.
51
Öbek Fiiller
(birini) yakalamak
click with (one)
f.
52
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) yakalamak
clutch at (someone or something)
f.
53
Öbek Fiiller
(birini) yakalamak için gelmek
come for (someone)
f.
54
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir şeyle yakalamak
ensnare (someone or something) in (something)
f.
55
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
grab at (someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
grab for (someone or something)
f.
57
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir yerinden) yakalamak
grasp (someone or something) by (something)
f.
58
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) arkasından yakalamak
grope after (someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) yakalamak/tutmak
grope after (someone or something)
f.
60
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) yakalamak
keep up with (someone or something)
f.
61
Öbek Fiiller
(bir suçtan) dolayı birini yakalamak/tutuklamak
pinch for
f.
62
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
seize (someone or something) with (something)
f.
63
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) bir yerinden tutmak/yakalamak
take (someone or something) by (something)
f.
Colloquial
64
Konuşma Dili
(birini) yakalamak
turn (someone's) crank
f.
65
Konuşma Dili
birini bir yerinden yakalamak
have someone by something
f.
66
Konuşma Dili
(birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) (doing something)
f.
67
Konuşma Dili
(birini) yakalamak
gaffle (someone)
f.
Idioms
68
Deyim
birini suç üstü yakalamak
catch someone with his hand in the cookie jar
f.
69
Deyim
birini suç üstü yakalamak
catch someone with his pants down
f.
70
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) flatfooted
f.
71
Deyim
(birini) beklemediği bir anda yakalamak
catch (one) flatfooted
f.
72
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
get (one) by the short and curlies
f.
73
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
get (one) by the short and curlies
f.
74
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
get someone by the short and curlies
f.
75
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
get someone by the short and curlies
f.
76
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
have someone by the short and curlies
f.
77
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
have someone by the short and curlies
f.
78
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
get someone by the short hairs
f.
79
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
get someone by the short hairs
f.
80
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
have someone by the short hairs
f.
81
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
have someone by the short hairs
f.
82
Deyim
(birini) yakalamak
collar (someone)
f.
83
Deyim
(birini ya da bir şeyi) yakalamak
cop hold of (someone or something)
f.
84
Deyim
(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak
have hold of (someone or something)
f.
85
Deyim
(birini veya bir şeyi) kontrol altına almak/yakalamak
have ahold of (someone or something)
f.
86
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch someone red-handed
f.
87
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch somebody cold
f.
88
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch off guard
f.
89
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone up short
f.
90
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone off guard
f.
91
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch one off one's guard
f.
92
Deyim
birini sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
take a firm grip on someone
f.
93
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone off balance
f.
94
Deyim
birini iş üstünde yakalamak
catch someone red-handed
f.
95
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch somebody red-handed
f.
96
Deyim
birini iş üstünde yakalamak
catch someone flat-footed
f.
97
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone napping
f.
98
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch someone flat-footed
f.
99
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch somebody on the hop
f.
100
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till
f.
101
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till
f.
102
Deyim
(birini) para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till
f.
103
Deyim
(birini) iş yerinden para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till
f.
104
Deyim
(birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak
find (one) with (one's) fingers in the till
f.
105
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till
f.
106
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till
f.
107
Deyim
(birini) para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till
f.
108
Deyim
(birini) iş yerinden para çalarken yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till
f.
109
Deyim
(birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak
find (one) with (one's) hand in the till
f.
110
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) with (one's) fingers in the till
f.
111
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) with (one's) fingers in the till
f.
112
Deyim
(birini) para çalarken yakalamak/basmak
catch (one) with (one's) fingers in the till
f.
113
Deyim
(birini) iş yerinden para çalarken yakalamak/enselemek
catch (one) with (one's) fingers in the till
f.
114
Deyim
(birini) iş yerinden para sızdırırken yakalamak/enselemek
catch (one) with (one's) fingers in the till
f.
115
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch ahold of somebody/something
f.
116
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
get ahold of somebody/something
f.
117
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
grab ahold of somebody/something
f.
118
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
take ahold of somebody/something
f.
119
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch hold of somebody/something
f.
120
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
get hold of somebody/something
f.
121
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
grab hold of somebody/something
f.
122
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
take hold of somebody/something
f.
123
Deyim
(birini) kendi iş yerinden/iş vereninden para çalarken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the till
f.
124
Deyim
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
put one's hands on (someone, something, or an animal)
f.
125
Deyim
(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yakalamak
lay one's hands on (someone, something, or an animal)
f.
126
Deyim
(birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak
keep a firm grip on (someone or something)
f.
127
Deyim
(birini/bir şeyi) sıkıca kavramak/yakalamak
lay hold of (someone or something)
f.
128
Deyim
(birini/bir şeyi) yakalamak
lay hold of (someone or something)
f.
129
Deyim
birini paçasından yakalamak
get someone by the short and curlies (or short hairs)
f.
130
Deyim
birini paçasından yakalamak
have someone by the short and curlies (or short hairs)
f.
131
Deyim
(birini/bir şeyi) yakalamak
catch ahold of (someone or something)
f.
132
Deyim
(birini/bir şeyi) yakalamak
catch hold of (someone or something)
f.
133
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something
f.
134
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something
f.
135
Deyim
(birini) kötü bir zamanda yakalamak
catch (one) at a bad time
f.
136
Deyim
(birini) zamansız/uygun olmayan bir zamanda yakalamak
catch (one) at a bad time
f.
137
Deyim
(birini) meşgulken yakalamak
catch (one) at a bad time
f.
138
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (one) bang to rights
f.
139
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) bang to rights
f.
140
Deyim
(birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch (one) bang to rights
f.
141
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) by surprise
f.
142
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) cold
f.
143
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (one) dead to rights
f.
144
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) dead to rights
f.
145
Deyim
(birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch (one) dead to rights
f.
146
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) flat-footed
f.
147
Deyim
(birini) beklemediği bir anda yakalamak
catch (one) flat-footed
f.
148
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (one) flat-footed
f.
149
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) flat-footed
f.
150
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (one) in the act
f.
151
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) in the act
f.
152
Deyim
(birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch (one) in the act
f.
153
Deyim
birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch someone in the act (of doing something)
f.
154
Deyim
birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something)
f.
155
Deyim
birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch someone in the act (of doing something)
f.
156
Deyim
birini (bir şey yaparken) yakalamak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
157
Deyim
birini (bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
158
Deyim
birini (bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch somebody in the act (of doing something)
f.
159
Deyim
(birini bir şey yaparken) yakalamak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
160
Deyim
(birini bir şey yaparken) suçüstü yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
161
Deyim
(birini bir şey yaparken) iş üstünde yakalamak/basmak
catch (one) in the act of (doing something)
f.
162
Deyim
(birini) uyurken yakalamak (iş/görev esnasında)
catch (one) napping
f.
163
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) napping
f.
164
Deyim
(birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) napping
f.
165
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) off balance
f.
166
Deyim
(birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) off balance
f.
167
Deyim
(birini) savunmasız yakalamak
catch (one) off balance
f.
168
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (one) off guard
f.
169
Deyim
(birini) boş bir anında yakalamak
catch (one) off guard
f.
170
Deyim
(birini) savunmasız yakalamak
catch (one) off guard
f.
171
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch somebody off (their) guard
f.
172
Deyim
(birini) boş bir anında yakalamak
catch somebody off (their) guard
f.
173
Deyim
(birini) savunmasız yakalamak
catch somebody off (their) guard
f.
174
Deyim
(birini) kötü bir zamanda yakalamak
catch (one) on the hop
f.
175
Deyim
(birini) zamansız/uygun olmayan bir zamanda yakalamak
catch (one) on the hop
f.
176
Deyim
(birini) meşgulken yakalamak
catch (one) on the hop
f.
177
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (one) red-handed
f.
178
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) red-handed
f.
179
Deyim
(birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch (one) red-handed
f.
180
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
181
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
182
Deyim
(birini) kesin kanıtla/delille yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
183
Deyim
(birini) rüşvet alırken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
184
Deyim
(birini) yasadışı bir şey yaparken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
185
Deyim
(birini) bir iş çevirirken yakalamak
catch (one) with (one's) hand in the cookie jar
f.
186
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone with their pants (or trousers) down
f.
187
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch someone with their pants (or trousers) down
f.
188
Deyim
birini rezil bir durumda/halde yakalamak
catch someone with their pants (or trousers) down
f.
189
Deyim
birini savunmasız yakalamak
catch someone with their pants (or trousers) down
f.
190
Deyim
(birini) savunmasız yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
191
Deyim
(birini) rezil bir durumda/halde yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
192
Deyim
(birini) hazırlıksız yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
193
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
194
Deyim
(birini) utanç verici bir halde yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
195
Deyim
(birini) uygunsuz bir biçimde yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
196
Deyim
(birini) kötü yakalamak
catch (someone) with his pants down
f.
197
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something
f.
198
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take a hold of somebody/something
f.
199
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch somebody in the act
f.
200
Deyim
birini iş üstünde yakalamak
catch somebody in the act
f.
201
Deyim
birini savunmasız yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
202
Deyim
birini rezil bir durumda/halde yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
203
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
204
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
205
Deyim
birini utanç verici bir halde yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
206
Deyim
birini uygunsuz bir biçimde yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
207
Deyim
birini kötü yakalamak
catch somebody with their pants down
f.
208
Deyim
birini savunmasız yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
209
Deyim
birini rezil bir durumda/halde yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
210
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
211
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
212
Deyim
birini utanç verici bir halde yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
213
Deyim
birini uygunsuz bir biçimde yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
214
Deyim
birini kötü yakalamak
catch somebody with their trousers down
f.
215
Deyim
birini savunmasız yakalamak
catch someone cold [uk]
f.
216
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
take someone off guard
f.
217
Deyim
birini boş bir anında yakalamak
take someone off guard
f.
218
Deyim
birini savunmasız yakalamak
take someone off guard
f.
219
Deyim
birini suç üst yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us]
f.
220
Deyim
birini iş üstünde yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us]
f.
221
Deyim
birini bir iş çevirirken yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us]
f.
222
Deyim
birini bir şey çalarken yakalamak
catch someone with their hand in the cookie jar [us]
f.
223
Deyim
birini savunmasız yakalamak
catch someone with their pants down
f.
224
Deyim
birini rezil bir durumda/halde yakalamak
catch someone with their pants down
f.
225
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch someone with their pants down
f.
226
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch someone with their pants down
f.
227
Deyim
birini utanç verici bir halde yakalamak
catch someone with their pants down
f.
228
Deyim
birini uygunsuz bir biçimde yakalamak
catch someone with their pants down
f.
229
Deyim
birini kötü yakalamak
catch someone with their pants down
f.
230
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch/get/grab/take hold of somebody/something
f.
231
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch hold of someone or something
f.
232
Deyim
birini/bir şeyi yakalamak
catch ahold of someone or something
f.
233
Deyim
birini hazırlıksız yakalamak
catch/take somebody unawares
f.
234
Deyim
birini boş bir anında yakalamak
catch/take somebody unawares
f.
235
Deyim
birini savunmasız yakalamak
catch/take somebody unawares
f.
236
Deyim
(birini) yakalamak
feel (one's) collar
f.
237
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
get (one) by the short hairs
f.
238
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
get (one) by the short hairs
f.
239
Deyim
(birini) yakalamak
get (one's) hands on (someone)
f.
240
Deyim
(birini) yakalamak
get hold of (one)
f.
241
Deyim
(birini) elinde delillerle yakalamak
have (one) bang to rights
f.
242
Deyim
birini suçüstü yakalamak
have someone bang to rights
f.
243
Deyim
birini elinde delillerle yakalamak
have someone bang to rights
f.
244
Deyim
birini suçüstü yakalamak
catch someone bang to rights [uk]
f.
245
Deyim
birini elinde delillerle yakalamak
catch someone bang to rights [uk]
f.
246
Deyim
(birini) ensesinden yakalamak
have (one) by the short and curlies
f.
247
Deyim
(birini) paçasından yakalamak
have (one) by the short and curlies
f.
248
Deyim
(birini) iş üstünde yakalamak
have (one) dead to rights
f.
249
Deyim
(birini) suçüstü yakalamak
have (one) dead to rights
f.
250
Deyim
birini yeterli delille/kanıtla yakalamak
have someone bang to rights [uk]
f.
251
Deyim
birini suçüstü yakalamak
have someone bang to rights [uk]
f.
252
Deyim
birini kesin delille/kanıtla yakalamak
have someone bang to rights [uk]
f.
253
Deyim
birini yeterli delille/kanıtla yakalamak
catch someone bang to rights [uk]
f.
254
Deyim
birini kesin delille/kanıtla yakalamak
catch someone bang to rights [uk]
f.
255
Deyim
(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
make a grab at (someone or something)
f.
256
Deyim
(birini/bir şeyi) tutmak/yakalamak için hamle yapmak
make a grab for (someone or something)
f.
257
Deyim
(birini bir şey yaparken) yakalamak istememek
not want to catch (one) (doing something)
f.
258
Deyim
(birini/bir şeyi) yakalamak için bir tuzak/kapan kurmak
set a trap (for someone or something)
f.
259
Deyim
(birini/bir şeyi) yakalamak
take hold of (someone or something)
f.
260
Deyim
(birini/bir şeyi) yakalamak
take ahold of (someone or something)
f.
261
Deyim
(birini/bir şeyi) sıkıca yakalamak/tutmak/kavramak
take a firm grip on (someone or something)
f.
262
Deyim
(birini/bir şeyi) sımsıkı yakalamak/tutmak/kavramak
take a firm grip on (someone or something)
f.
Slang
263
Argo
birini burnundan yakalamak
have a man by the balls
f.
264
Argo
(birini) yakalamak
bust (one)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birini yakalamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy